“This is Not a Line”: Critical Delineation of the Coastline in Istanbul

thumbnail.default.alt
Tarih
2019
Yazarlar
Erkılıç, Gökçen
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Bu tez İstanbul kıyısının insan eliyle şekledilmesi sürecini kentleşme eleştirisi bağlamında tartışmaya açarak kıyıyı kentleşme sürecinin izlenebileceği eleştirel bir aralık olarak ele almaktadır. Kıyıya, karasal olana ve suya ait maddi akışlarla düzenlenen bir kent çeperi olarak nesneler ve alanlara ait ilişkilerin arasından bakarak yaklaşmaktadır. Kıyıyı bir dönüşüm alanı olarak gören "proje" bakışının soyutlayıcı ve indirgeyici mantığını ve eleştirel çıkmazlarını sorgular. Bu doğrultuda tasarım disiplinlerinin ve kent mekanını dönüştüren projelerin alışageldiği kalıplaşmış ölçeklerin; zamana ait çizgiselliğin ve insan aktörlerin dünyasının dışına çıkarak çok katmanlı ilişkilerin okunabileceği bir araştırma yöntemi kurgular. Çalışmanın amacı, kıyı çizgisini kentin suyla ilişkilerini düzenleyen ve farklı failleri buluşturan maddi, kartografik ve metinsel bir aralık olarak takip ederek eleştirel kartografik bir araştırma ve kavramsal bir meta-çerçeve sunmaktır. Kavramsal arka planında Lefebvre'in gezegen mekan olarak tanımladığı kentleşme olgusunun üzerine farklı paradigmalarla eklemlenir. Deleuze ve Guattari'nin metinsel, maddi ve kartografik olanı bütüncülleştirdiği yaklaşımları ve faillik kavramından hareketle Latour'un toplumsalı irdelediği insan ve insan olmayan failliklerle örüntülenen düzenlemeler (human and nonhuman agency and assemblages) yaklaşımı ile bu bakışın beşeri bilimlerdeki yansımalarının oluşturduğu tartışmalar kıyının bütüncül olarak ekonomik, ekolojik, siyasal ve maddi bir coğrafya olarak deşifresi için bu çalışmanın kuramsal altlıklarını oluşturmaktadır. Kıyı çizgisi; eleştirel hatlarının çizimi (critical delineation) yöntemiyle ekonomik, siyasal, ekolojik faillerin, maddi akışların ve insan olan ve olmayan faillerin, doğa ve kentin mekânda deşifre edilmeye başlandığı bütüncül, göçebe ve eleştirel bir izleğe dönüşür. Araştırma çok unsurlu bilgileri bir arada kullanır. İstanbul kıyısı dönüşümünü ve kıyı çizgisi değişimini hava fotoğrafları, deniz yolculukları notları, coğrafi haritalar, denizcilik haritaları, kent planları, tarihi liman planları, kent ve liman tarihi metinleri, jeolojik tarih metinleri, gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş kıyı projeleri, gazete haberleri, kentsel projeler üzerine oluşmuş olan siyasal söylemler, arazi ziyaretleri, kişisel deneyim ve kıyı çizgisi çizimlerinden oluşan bir araştırma altlığı oluşturur. Çizgiyi takip etmek, kentleşme pratikleri ile ilgili hikayeleri açığa çıkararak kıyıyı eleştirel hat çizimi olarak yeniden çözümlemeye başlar. Farklı alanlardan heterojen bilgiler üç ana eksende toplanarak kavramsal, kartografik ve sözlükçe elemanları olarak sunulur. Birinci eksen, kıyının ancak mimarlık, planlama gibi tasarım disiplinlerinin alışageldiği mekânsal farklılıkların aşılması ile kurulabilecek ölçekler arası ilişki anlayışıdır. İstanbul kıyısının çizimi nerede başlar veya biter, kıyının kara ve denizdeki ilişkisel coğrafyası kentin mekânsal çerçevesinden farklı olarak hangi ölçekleri açığa çıkarır; kıyı hangi ölçekte çizildiğinde hangi kıvrımlar ve ilişkilerin hattı çizilir? İkinci eksen, farklı zamansal çerçevelerin bir arada kullanımı ile tarih ve gündelik olan arası bağların görünmesini sağlayacak çizgisel olmayan yeni bir zamansal yaklaşımdır. Son yüzyılın kıyı mekânının dönüşüm anlarını kaydetmiş olan hava fotoğrafları ile kıyı mekânını izleyerek nesneler, yapılar, peyzajlar ve makineler ile nasıl dönüştüğünü açığa çıkarır, saklı olan dönüşümü kanıtlar ve yüzleşme sağlar. Üçüncü eksen ise insanlar ve insan olmayan faillerin arasında kurulan çoklu ilişkiselliklerle düzenlenen olayların okunduğu bir cereyan mekânı olarak İstanbul kıyısını yeniden sunar. Üçüncü katman ise ilk ikisinde ortaya çıkan elemanlar ile kıyı hattının dönüşümünü gündelik mekânın olaylarında (event) çözümlemeye çalışır. Kıyı hattını izlemek dönüşüme tanıklık etmek olduğu kadar etik ve estetik bir eylemdir ve araştırmanın ana sorusu da bu kıyı hattının nasıl şekillendiği üzerinden açık uçlu bir sorgulama başlatır. Böylece kent çeperini kent/doğa ayrımı çerçevesinde ele almanın sorunlarının ötesine geçerek kıyıyı insan ve insan olmayanlar arasında oluşan failliklerin çokluğuyla şekillenen dinamik bir mekân olarak görmenin İstanbul'un çeperini eleştirel olarak anlamlandırmaya getireceği açılımları tartışır. Kıyı, kentleşme süreçlerinin ötesinde projelerin çizgileri ile coğrafi çizgiler arasındaki temel çelişkileri, değişen dünya görüşlerini, siyasal otorite anlayışlarını açığa çıkarır. Kıyı çizgisinin çizimi, globalleşme, devlet sınırları, proje sınırlarının dünya mekânını resmettiği soyut, sabitleyici ve indirgeyici yaklaşımın tersine; coğrafi hatları ve su coğrafyalarını belirleyen dinamikleri, yer değiştirmeleri ve cereyanları ortaya koyan faillerin çokluğu ve ilişkileri üzerinde ilerlemeyi gerektiren eleştirel bir faaliyettir. İstanbul'da kıyı çizgisinin eleştirel çizimi ile açık uçlu bir mekân çözümlemesi olarak başlayan bu çalışma etik ve estetik boyutta kendini de eleştirerek çok katmanlı bir sorgulama alanı açabildiği ölçüde "bir çizgi değildir." Anahtar kelimeler: kıyı, kıyı çizgisi, eleştirel hatların çizimi, kentleşme eleştirisi, maddi akışlar, maddi sabitsizlik, kent çeperi, proje, gezegen mekan, liman coğrafyası, İstanbul
The waterfront of Istanbul is a critical urban edge that marks a human shaped geography, whose transformation embodies an interval of crises and critique of urbanization. The problem area of the study centers "project" as a phenomenon that generates material dispositions and critical debates. The study looks for expanded temporal and spatial spans to evaluate projects and urbanization in Istanbul, with possible ways to re-think the position of humans in shaping geographies of the land and water through a critical lens. The aim of the study is to generate a meta-theoretical framework and relative cartographic tools towards an ontological inquiry over the waterfront as a space across the firm land and fluid water. Lefebvre's spatial thoughts on urbanization and planetary space offer new ways to position the waterfront as an urban edge in the context of planetary processes of urbanization. Deleuze and Guattari's thought that merges the textual, material and cartographic relations through agency and assemblages offer new ways of understanding the new cartographies of the planetary space. Latour's concept of human and nonhuman agency and its widespread echoes in humanities, provide a holistic lens to see the waterfront with the economic, political, and ecological webs of relations; with assemblages. These divergent bodies of theory are argued to amplify each other to come up with a holistic conception of the waterfront and the coastline as a critical urban phenomenon. Drawing together the problems and theoretical tools, the research generates the conceptual and cartographic methodology of critical delineation, which suggests following the coastlines to unveil the processes of shaping the waterfront. Critical delineation follows the changes in the coastline and is itself considered as a questioning machine for the deformation of the coast, which is a dynamic geography as an object and as a field. Critical delineation of the coastline claims three expansions in the preconceived conception of scale, temporal frameworks, and actors. Delineation beyond scale, traverses spaces from human scale to planetary scale, through objects, buildings, urban space, regions, and beyond by associating them. Delineation beyond temporal frameworks warps historical time with a nonlinear stream of longue and court durée, which overlaps geological and journalistic time by aerial photographs as visual tools to monitor waterfront transformation over the past century. Delineation beyond actors associates with the agency of human and nonhumans that surface in everyday events of two main acts of shaping waterfront: events of landing and landfilling. In the light of the three inquiries, the coastline of Istanbul is reframed as a space of material unfixities among the terrestrial and the maritime worlds with the geographical and architectural logics of the elements of port and urban geography. With a heterogeneous use of multiple methods; critical delineation uses aerial photographs, archival research of historical master plans of the port, maritime charts, urban maps, texts of urban history, geological history, maritime travelogues, reports of newspapers, political discourses over urban projects, site visits and personal experiences that are gathered to produce a new lens to see the shaping of the waterfront. The research is assembled as a glossary that debunks the hierarchies of the elements of scale, time and actors. In the light of critical delineations of the waterfront in Istanbul, the coastline redirects spatial questions to unveil overlapping relationships among agents of power, authority, nature, geography, and humans. The coastlines become cartographic, material and textual witnesses to a complete appropriation of shaping the contour of land and water. The quest over the phenomenon of the urban edge transcends differences between land/sea; human/nonhuman; natural/urban; near/far; historic/present; material/ immaterial; micro/macro; abstract/actual; and representational/nonrepresentational. The act of drawing coastlines surface further ethic and aesthetic dimensions of questioning urbanization, beyond the critique of urbanization. Delineating the coastline of Istanbul is a counter-project, doubtful of its own representation, it reveals that "this is not a line." Keywords: waterfront, coastline, critical delineation, critique of urbanization, material flows, material unfixity, urban edge, project, planetary space, port geography, Istanbul
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019
Thesis (Ph.D.) -- Istanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2019
Anahtar kelimeler
Türkiyedeki kıyılar, Türkiyedeki kıyıboyları, İstanbulda Kentleşme, Coasts in Turkey, Waterfronts in Turkey, Urbanization in Istanbul
Alıntı