Türkiye’deki Söğüt Türlerinin Moleküler Filogenetiği ve Ekonomik Açıdan Önemli Olan Türlerin (Salix alba & Salix excelsa) Islahına Yönelik Gen Kaynaklarının Karakterizasyonu

Download
2017
Duman, Hayri
Kaya, Zeki
Ülkemizde doğal olarak 27 Salix türü yayılış göstermekte, teşhisinde problemlerbulunmaktadır. Projenin ilk iş paketi kapsamında doğal olarak bulunan söğüt türleri arasındakigenetik ilişkiyi belirlemek için Türkiye bazında örneklenerek, kloroplast genomunun matK,rbcL ve tRNA ile çekirdek genomundaki rDNA ITS bölgelerinin DNA dizileri çoğaltılarakkarşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.Türkiye?deki Söğüt türleri hem kloroplast hem deçekirdek verilerine göre monofiletik yapıda olup filogenetik ağaçda, iki ana grup (Altcins Salixve Vetrix) altında toplanmaktadır. Altcins Salix türleri olan S. Alba, S.excelsa, S.fragilis vemelez S.albaxfragilis birbirlerine çok benzer iken S. pentanroides, S.babylonica andS.acmophylla türleri alt cins içinde daha uzak türler olarak bulunmuştur. Alt cins Vetrix türleriS.elbursensis ve S.amplexicaulis altcins içinde en uzak türler olarak bulunmuştur. İkiağaçtaki türlerin konumları arasındaki farklar Söğüt türlerinde görülen kloroplast paylaşımı veintrogresif melezlenme sonucunda oluşmuştur. Söğütlerde en yüksek çeşitlilik gösteren venükleotid çeşitliliğine sahip gen bölgesi kloroplast kodlanmayan (trn T-F) bölgesi iken enyüksek GC içeriğe sahip çekirdek ITS gen bölgesi olarak bulunmuştur. Morfolojik olarak ikifarklı tür olarak ifade edilen S.alba ve S.excelsa? nın moleküler olarak ayrımı için ilave işpaketi yapılmıştır. Fakat iki tür ayırımı molecular düzeyde net bir şekilde yapılamamıştır.Kloroplast melezlenmelerine bağlı olarak aynı bioycoğrafyayı paylaşan bu popülasyonlardahaplotip (kloroplast DNA) paylaşımının çok olduğu sonucuna varılmıştır. S.alba/ S. excelsakompleksi olarak örneklenen 9 nehirden toplanan tüm popülasyonlar, moleküler türleşmedevam ettiği için S.alba popülasyonları olarak kabul edilmiştir.Projenin ikinci iş paketinde; moleküler markörler (SSR markörler) yardımıyla Türkiye? dedoğal olarak yetişen ve ekonomik öneme sahip Salix alba?nın gen kaynaklarınınbelirlenmesi, kullanımı ve genetik çeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunacak genetik bilgiyiüretmek amacıyla, 10 farklı nehir havzasından, toplam 23 farklı popülasyon, 15 farklı çekirdekSSR belirteçi ile taranmıştır. Örneklenen Salix alba populasyonları yapılan genetikyapılaşma analizi sonuçlarına göre birbirinden farklı 3 genetik gruba (K=3) yerleştirilmiştir. Bu3 ana grubu yüksek yüzde ile temsil eden nehirler sırasıyla 1. grubu Göksu ve Kızılırmak, 2.grubu Ceyhan-Seyhan-Fırat ve ve 3. grubu ise Susurluk ve Çoruh Nehir?lerini temsil edengenotipler oluşturmuşlardır. Elde edilen K değerine ve örneklenen genotiplerin alelpaylaşımına göre Salix alba Türkiye populasyonları 3 farklı atasal gen havuzundanevrimleştiği ve bu gen havuzlarının zamanla birbirlerinden tamamen farklılaşmış olduğugözükmektedir. Çalışılan 10 nehir sistemindeki S. alba popülasyonları genetik benzerlikbakımından iki ana grupda toplanmaktadır. Bu gruplaşmada Anadolu Çaprazı?nın etkisi barizbir şekilde görülmektedir. Bu coğrafik bariyerin doğusunda kalan Ceyhan, Seyhan, Aras, Fıratve Çoruh S. alba popülasyonları bir grubu geride kalan nehirler ise diğer grubuoluşturmaktadır. Anadolu Çaprazının batısında kalan nehir sistemlerinde alt grubları Göksu,Kızılırmak-Aksu-Ihlara, ve Susurluk nehirleri oluşturmaktadır. Uzun ve daha farklı habitatlarıiçinde bulunduran nehirler hariç (Kızılırmak ve Göksu) bütün çalışılan nehirlerde genetikçeşitlilik daha düşük ve populasyon içinde akrablık derecesi ise daha yüksek bulunmuştur. Buproje kapsamında örneklenen nehirlerin hemen hepsinde doğal nehir ekosistemlerinin vehabitatlarının büyük bir bölümünün yok olduğu ya da parçalı bir yapıya sahip olduklarıgörülmüştür. Nehir ekosistemlerinin kontrol edici görevi olan önemli türlerinden söğütler için(Türkiye durumunda S. alba) gen kaynaklarını koruma programlarının acilen oluşturulması vebozulmuş nehir ekosistemlerinin restorasyonunda kullanılması gerekmektedir.

Suggestions

A Micromorphological study of Lathyrus l. (Leguminosae) species in Turkey
Mazaheri, Rodin; Doğan, Musa; Department of Biology (2016)
This research study was carried out to determine the taxonomic value of micromorphological properties in the infrageneric delimitation of Lathyrus species found in Turkey. In the present study, first micromorphological characters of the leaf surface of 15 species (sect. Lathyrostylis) were analyzed by Light Microscope. Multivariate statistical approaches (for instance, Principal Component Analyses (PCA) and Unweighted Pair Group Method with Arithmetic Mean (UPGMA)) were used to evaluate the results. Among t...
Türkiye'de bal arısı (Apis mellifera L.) ırklarının karakterizasyonu ve korunması
Kence, Meral; Kence, Aykut; Kandemir, İrfan(1998)
Türkiye balansı toplumları morfometrik ve genetik bakımdan karakterize edilmiştir. Morfometrik karakterler bakımından il bazında analizler farklılık göstermektedirler (P< 0.001). Anadolu'nun kuzey doğusunda Apis mellifera caucasica, orta ve batı Anadolu'da A.m. anatoliaca, kuzeybatı Anadolu'da A.m. carnica, güney Anadolu'da, Şanlı Urfa ve Hatay'da büyük olasılıkla A.m. syriaca, A.m. meda ve Am. anatoliaca melezleri bulunmaktadır. Türkiye bal arısı toplumlarında enzim polimorfizmi de kapsamlı olarak çalışıl...
Comparative sequence analysis of the internal transcribed spacer 2 region of Turkish red pine (pinus brutia ten.) and natural aleppo pine (pinus halepensis mill.) populations from Turkey
Tozkar, C. Özge; Kaya, Zeki; Department of Biology (2007)
Turkish red pine (Pinus brutia) is wide-spread and an important forest tree species in Turkey, occurring mainly in southern, western and north-western Turkey and as small isolated populations in the Black Sea region. Aleppo pine (Pinus halepensis) has naturally found only in Adana and Muğla provinces as small population in mixture with Turkish red pine. Although Turkish red pine and Aleppo pine are morphologically different, Turkish red pine has been regarded as subspecies of Aleppo pine by some taxonomists...
Hepatit-B yüzey antijeni içeren mannan kaplı lipozomların adjuvant özelliklerinin araştırılması ile lenfosit alt gruplarının tayini
Canpınar, Hande; Gürsel, Mayda(1998)
Sentetik peptid ve rekombinant aşıların kullanıma girmesiyle birlikte yeni imünolojik adjuvant sistemlerine duyulan ihtiyaç bu tür aşılara karşı özellikle hücresel bağışıklık yeterince sağlanamadığından artmıştır. Bu sebeple, bu projede daha önce yapılan çalışmalarda adjuvant özelliği kanıtlanmış lipozomal sistemin kullanımının yanısıra hücresel bağışıklığı arttırabilecek yeni bir ajanın (oksitlenmiş mannan) da bu sisteme kombine edilerek denenmesi amaçlanmıştır. Bu tür bir adjuvant formülasyonunun başarılı...
Leaf micromorphology of the family Plumbaginaceae in Turkey
Sayar, İpek; Doğan, Musa; Department of Biology (2022-9-2)
Turkey is located in the region where the species belonging to the Plumbaginaceae family mostly spread and it also hosts important endemic species. This study aimed to carry out the leaf micromorphological characteristics of the species belonging to the Plumbaginaceae family collected from Turkey. In this study, the surface micromorphology of the dried leaf samples of 9 Limonium, 3 Acantholimon, 2 Armeria and 1 Plumbago species were collected by different researchers from all over Turkey and kept at the Pla...
Citation Formats
H. Duman and Z. Kaya, “Türkiye’deki Söğüt Türlerinin Moleküler Filogenetiği ve Ekonomik Açıdan Önemli Olan Türlerin (Salix alba & Salix excelsa) Islahına Yönelik Gen Kaynaklarının Karakterizasyonu,” 2017. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://app.trdizin.gov.tr/publication/project/detail/TVRreU1qazU.