Kallistatin as a new non-invasive marker in patients with non-alcoholic fatty liver disease combined with hypertension
Yükleniyor...
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Maltepe Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Introduction: Non-alcoholic fattylLiver disease
(NAFLD) affects between 15 and 50% of the adult
population. Liver dysfunction and associated
metabolic disturbances become a cause of a
high mortality rate. One of the main tasks of the
diagnosis is to determine NAFLD at the initial
stage called fatty steatohepatosis. Increased
blood pressure accompanies NAFLD in 30% of
cases and contributes to the rapid development
of non-alcoholic steatohepatitis (NASH). Biopsy
is the most reliable method for determining the
presence and stage of the disease. However,
the procedure brings discomfort and soreness
to patients, and it is associated with certain
HIPERTANSIYON ILE BIRLIKTE NON-ALKOLIK YAĞLI
KARACIĞER HASTALIĞI OLAN BIREYLERDE NON-INVAZIV YENI
BIR BELIRTEÇ OLARAK KALLISTATIN
KALLISTATIN AS A NEW NON-INVASIVE MARKER IN PATIENTS
WITH NON-ALCOHOLIC FATTY LIVER DISEASE COMBINED
WITH HYPERTENSION
Giriş: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD)
erişkin popülasyonun% 15 ila% 50’sini etkiler.
Karaciğer disfonksiyonu ve buna bağlı metabolik
bozukluklar, yüksek mortalite oranına neden
olur. Teşhisin temel işlevlerinden biri, başlangıç
aşamasında yağlı steatohepatit denilen NAFLD’yi
belirlemektir. Artmış kan basıncı, vakaların%
30’unda NAFLD’ye eşlik eder ve non-alkolik steatohepatitin
(NASH) hızlı gelişimine katkıda bulunur.
Biyopsi, hastalığın varlığını ve evresini belirlemek
için en güvenilir yöntemdir. Bununla birlikte,
prosedür hastalara rahatsızlık ve ağrı verir;
ayrıca risks, such as bleeding or a false negative
result. Diagnostics of NAFLD without biopsy
are improved by searching for new biomarkers.
Kallistatin is a recently discovered endogenous
protein, inhibitor of inflammation, fibrosis,
oxidative stress and angiogenesis. The number
of studies related to the clinical and prognostic
value of kallistatin in patients with NAFLD is
insufficient, and for patients with a combination
of NAFLD and hypertension there is no relevant
data at all. To study the role of kallistatin as a
biomarker for the early diagnosis of NAFLD in
patients with high blood pressure.
Materials and Methods: We are going to examine
110 patients and divide them into three groups:
50 patients with NAFLD with hypertension, 40
patients with isolated NAFLD and 20 healthy
individuals for control. We will perform the
general examination of patients, measurement
of blood pressure, standard clinical tests,
biochemical determination of the parameters of
the functional liver activity. The level of kallistatin
in the blood plasma by the ELISA also will be
determined. All patients will have instrumental
examinations: ECG in standard leads, abdominal
ultrasound, ultrasound elastography using the
Soneus P7 ultrasound scanning system. The
data will be analyzed using generally accepted
statistical methods with PC programs (Microsoft
Excel, Statistica).
Results: We expect that the study will first
determine the function of kallistatin in patients
with NAFLD and hypertension, which will
allow using it as a non-invasive marker for the
progression of liver fibrosis. We will develop an
algorithm for estimating the prediction of NAFLD
combined with hypertension, that will be the
basis for detecting NASH in the early stages and
predicting the risk of complications in order to
prevent them.
Giriş: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) erişkin popülasyonun% 15 ila% 50’sini etkiler. Karaciğer disfonksiyonu ve buna bağlı metabolik bozukluklar, yüksek mortalite oranına neden olur. Teşhisin temel işlevlerinden biri, başlangıç aşamasında yağlı steatohepatit denilen NAFLD’yi belirlemektir. Artmış kan basıncı, vakaların% 30’unda NAFLD’ye eşlik eder ve non-alkolik steatohepatitin (NASH) hızlı gelişimine katkıda bulunur. Biyopsi, hastalığın varlığını ve evresini belirlemek için en güvenilir yöntemdir. Bununla birlikte, prosedür hastalara rahatsızlık ve ağrı verir; ayrıca kanama veya yanlış negatif sonuç gibi belirli risklerle ilişkilidir. Biyopsi olmadan NAFLD’nin teşhisi, yeni biyobelirteçlerin araştırılmasıyla iyileştirilmiştir. Yeni keşfedilen endojen bir protein olan kallistatin inflamasyon, fibroz, oksidatif stres ve anjiyogenez inhibitörüdür. NAFLD’li hastalarda kallistatinin klinik ve prognostik değeri ile ilgili çalışmaların sayısı yetersizdir; ayrıca NAFLD ve hipertansiyon kombinasyonu olan hastalar için hiçbir ilgili veri yoktur. Yüksek tansiyonu olan hastalarda NAFLD’nin erken tanısında kallistatinin biyobelirteç olarak rolünün araştırılması. Materyal ve Metodlar: 110 hastayı muayene edip üç gruba ayıracağız: hipertansiyonlu NAFLD’li 50, izole NAFLD’li 40 hasta ve kontrol için 20 sağlıklı birey. Hastaların genel muayenesini yapıp, kan basınçlarını ölçeceğiz, standart klinik testleri uygulayacağız ve fonksiyonel karaciğer aktivitesi parametrelerini biyokimyasal olarak belirleyeceğiz. Ayrıca, kan plazmasındaki kallistatin seviyesini ELISA ile belirleyeceğiz. Tüm hastalar enstrümantal muayeneden geçirilecektir: EKG, abdominal ultrason, Soneus P7 ultrason tarama sistemini ile ultrason elastografisi. Veriler, bilgisayar programlarında yaygın olarak kabul görmüş istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilecektir (Microsoft Excel, Statistica). Sonuçlar: Çalışma ile öncelikle NAFLD ve hipertansiyonlu hastalardaki kallistatinin işlevinin belirlenmesini, böylece de karaciğer fibrozisinin progresyonu için invazif olmayan bir belirteç olarak kullanılabilmesine yol açmasını bekliyoruz. Hipertansiyon ile kombine NAFLD’nin varlığını öngörmek için bir algoritma geliştireceğiz. Bu algoritma, NASH’in erken aşamalarda tespit edilmesinde ve komplikasyon riskinin önlenmesine temel teşkil edecektir.
Giriş: Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) erişkin popülasyonun% 15 ila% 50’sini etkiler. Karaciğer disfonksiyonu ve buna bağlı metabolik bozukluklar, yüksek mortalite oranına neden olur. Teşhisin temel işlevlerinden biri, başlangıç aşamasında yağlı steatohepatit denilen NAFLD’yi belirlemektir. Artmış kan basıncı, vakaların% 30’unda NAFLD’ye eşlik eder ve non-alkolik steatohepatitin (NASH) hızlı gelişimine katkıda bulunur. Biyopsi, hastalığın varlığını ve evresini belirlemek için en güvenilir yöntemdir. Bununla birlikte, prosedür hastalara rahatsızlık ve ağrı verir; ayrıca kanama veya yanlış negatif sonuç gibi belirli risklerle ilişkilidir. Biyopsi olmadan NAFLD’nin teşhisi, yeni biyobelirteçlerin araştırılmasıyla iyileştirilmiştir. Yeni keşfedilen endojen bir protein olan kallistatin inflamasyon, fibroz, oksidatif stres ve anjiyogenez inhibitörüdür. NAFLD’li hastalarda kallistatinin klinik ve prognostik değeri ile ilgili çalışmaların sayısı yetersizdir; ayrıca NAFLD ve hipertansiyon kombinasyonu olan hastalar için hiçbir ilgili veri yoktur. Yüksek tansiyonu olan hastalarda NAFLD’nin erken tanısında kallistatinin biyobelirteç olarak rolünün araştırılması. Materyal ve Metodlar: 110 hastayı muayene edip üç gruba ayıracağız: hipertansiyonlu NAFLD’li 50, izole NAFLD’li 40 hasta ve kontrol için 20 sağlıklı birey. Hastaların genel muayenesini yapıp, kan basınçlarını ölçeceğiz, standart klinik testleri uygulayacağız ve fonksiyonel karaciğer aktivitesi parametrelerini biyokimyasal olarak belirleyeceğiz. Ayrıca, kan plazmasındaki kallistatin seviyesini ELISA ile belirleyeceğiz. Tüm hastalar enstrümantal muayeneden geçirilecektir: EKG, abdominal ultrason, Soneus P7 ultrason tarama sistemini ile ultrason elastografisi. Veriler, bilgisayar programlarında yaygın olarak kabul görmüş istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilecektir (Microsoft Excel, Statistica). Sonuçlar: Çalışma ile öncelikle NAFLD ve hipertansiyonlu hastalardaki kallistatinin işlevinin belirlenmesini, böylece de karaciğer fibrozisinin progresyonu için invazif olmayan bir belirteç olarak kullanılabilmesine yol açmasını bekliyoruz. Hipertansiyon ile kombine NAFLD’nin varlığını öngörmek için bir algoritma geliştireceğiz. Bu algoritma, NASH’in erken aşamalarda tespit edilmesinde ve komplikasyon riskinin önlenmesine temel teşkil edecektir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Künye
Rozhdestvenska, A. ve Zhelezniakova, N. (2019). Kallistatin as a new non-invasive marker in patients with non-alcoholic fatty liver disease combined with hypertension / Hipertansiyon ile birlikte non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı olan bireylerde non-invaziv yeni bir belirteç olarak kallistatin. Maltepe Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Kongresi. s. 58-59.