Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

 

Güncel Gönderiler

Öğe
Sağlık alanında öğrenim gören öğrencilerde yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirme müdahalelerinin etkisi: Meta analiz çalışması
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Başer, Gülfidan; Hisar, Filiz
Dünyada yaşlı nüfusun artışı yaşlı bireylerin sağlık bakım gereksinimlerinin artışını da beraberinde getirmektedir. Sağlık hizmeti sağlayıcılarıyla karşılaşma olasılıkları yüksek olan bu popülasyonun kaliteli sağlık hizmeti alması, sağlık profesyonellerinin yaşlılara karşı olumlu tutumlara sahip olmasıyla ilişkilidir. Bu nedenle sağlık profesyonellerinin eğitim sürecinde yaşlılara karşı olumlu tutumları geliştirmelerini sağlayan programlara ihtiyaçları vardır. Bu çalışma, sağlık alanında öğrenim gören öğrencilerde yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirme müdahalelerinin etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır. Meta analiz yöntemiyle gerçekleştirilen bu araştırma için taranan çalışmaların dahil etme kriterleri; sağlık alanında lisans veya ön lisans programlarında öğrenim gören öğrencilerle yapılan, yaşlılara karşı olumlu tutumları geliştirmeyi amaçlayan, yaşlılara karşı tutumları geçerli ve güvenilir ölçüm araçlarıyla ölçen, randomize kontrollü ve düşük düzeyde yanlılık içeren non-randomize kontrollü çalışmalar, Türkçe ve İngilizce dilinde Ocak 2002 - Temmuz 2022 yılları arasında yayınlanan makaleler, araştırma raporları ve tezlerdir. 15 Haziran 2022-31 Temmuz 2022 tarihleri arasında 8 veri tabanında (APA PsycInfo, CINAHL Complete, "Cochrane Central Register of Controlled Trials" (CENTRAL), Medline Complete, ProQuest Dissertations ve Theses Global, Scopus, TR Dizin, WOS Core Collection ve Ulusal Tez Merkezi) tarama yapılmıştır. Tarama ile elde edilen çalışmaların başlık ve özetlerinin konu ile uygunluk açısından değerlendirilmesi, dahil etme-dışlama kriterlerine göre tam metin incelemesi ve yanlılık açısından değerlendirilmesi iki bağımsız değerlendirici tarafından üç aşamada tamamlanmıştır. Çalışmaların yanlılık değerlendirmesi Cochrane yanlılık değerlendirme araçları ile yapılmıştır. Yapılan tarama sonucunda 14101 çalışmaya ulaşılmıştır. Tarama işleminden sonra duplikasyon nedeniyle 3882 çalışma çıkarılmıştır. 10219 çalışma başlık ve özete göre değerlendirilmiş ve 125 çalışma tam metin değerlendirmesine alınmıştır. Veri tabanı taramasından sonra referans taraması yapılmış ve bulunan 3 çalışma da yanlılık değerlendirmesi yapılmak üzere alınmıştır. Sonuç olarak 26 makale yanlılık değerlendirmesine dahil edilmiş ve 13 çalışma meta analize dahil edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde Comprehensive Meta Analysis (CMA) paket programı kullanılmıştır. Etki büyüklüğü için Hedges g, heterojenlik testi için Q istatistiği ve I2 değerleri incelenmiştir. Yayın yanlılığı için Orwin's fail-safe N değeri, Kendall's tau ve Egger's regresyon analizi ile yöntemleri kullanılmıştır. Yayın yanlılığı önem düzeyi p<0,05 alınmıştır. Yayın yanlılığı huni grafiği ile etki büyüklüğü orman grafiği ile sunulmuştur. Yapılan meta analiz sonucunda yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirme müdahalelerinin etki büyüklüğü 0.422 (%95 GA: 0.013: 0.830) istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.043). Yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirme müdahalelerinin etkisinin incelendiği 13 çalışmada etkinin orta düzeyde deney grubundan yana olduğu görülmektedir. Literatürde yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirmeyi amaçlayan fazla sayıda çalışma bulunmakla birlikte yüksek düzeyde kanıt elde etmek için iyi tasarlanmış, metodolojik kalitesi yüksek çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.
Öğe
Postmenopozal kadınlarda cinsel sağlık eğitiminin cinsel mitler, cinsel sıkıntı ve cinsel yaşam kalitesi üzerine etkisi: Randomize kontrollü çalışma
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2023) Kırıcı, Serap; Ege, Emel
Bu araştırma, postmenopozal dönemdeki kadınlarda cinsel sağlık eğitiminin cinsel mitler, cinsel sıkıntı ve cinsel yaşam kalitesine etkisini belirlemek amacıyla paralel grup ön test, son test randomize kontrollü deneysel çalışma olarak yapılmıştır. Araştırma, Karaman il merkezinde bulunan Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 1 Nisan-7 Ağustos 2022 tarihleri arasında araştırma kriterlerine uyan 124 postmenopozal kadın (girişim grubu: 62, kontrol grubu: 62) ile yürütülmüştür. Araştırmaya dâhil edilen kadınlar randomizasyon yöntemi ile girişim ve kontrol grubuna atanmıştır. Girişim grubunda yer alan postmenopozal kadınlara haftada bir defa olmak üzere toplam dört oturum Cinsel Sağlık Eğitimi verilmiştir. Kontrol grubunda yer alan postmenopozal kadınlara ise herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Girişim ve kontrol grubunda yer alan kadınlar, Cinsel Sağlık Eğitiminden sekiz hafta sonra tekrar değerlendirilmiştir. Verilerin toplanmasında, Kişisel Bilgi Formu, Cinsel Mitler Ölçeği (CMÖ), Kadın Cinsel Sıkıntı Ölçeği (KCSÖ), Cinsel Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kadın (CYKÖ-K) kullanılmıştır. Verilerin analizinde sayı, ortalama, yüzde, standart sapma, ki-kare testi, karma desenli ANOVA testi ve bağımsız gruplarda t testi kullanılmıştır. Girişim ve kontrol grubunda yer alan kadınların sosyo-demografik, obstetrik, menopoz ve cinsel yaşama ilişkin özellikler açısından benzer özelliklere sahip olduğu ve gruplar arasında istatistiksel açıdan fark olmadığı saptanmıştır (p>0,05). Girişim ve kontrol grubunda yer alan kadınların eğitim öncesi CMÖ toplam puan ortalamalarının (sırasıyla 80,19±11,39; 80,02±10,41) benzer olduğu (p>0,05), eğitim sonrası girişim grubunda yer alan kadınların CMÖ toplam puan ortalamalarının kontrol grubuna göre (sırasıyla 47,94±5,82; 76,82±10,09) anlamlı olarak daha düşük olduğu (p<0,05) belirlenmiştir. Girişim ve kontrol grubunda yer alan kadınların eğitim öncesi KCSÖ puan ortalamaları (sırasıyla 13,06±4,23; 13,13±4,28) benzerken (p>0,05), girişim grubunda yer alan kadınların eğitim sonrası KCSÖ puan ortalamasının kontrol grubuna göre (sırasıyla 5,15±2,08; 13,58±4,15) anlamlı olarak daha düşük olduğu (p<0,001) belirlenmiştir. Girişim ve kontrol grubunda yer alan kadınların eğitim öncesi CYKÖ-K puan ortalamaları (sırasıyla 56,61±31,04; 56,77±30,77) benzerken (p>0,05), girişim grubunda yer alan kadınların eğitim sonrası CYKÖ-K puan ortalamasının kontrol grubuna göre (sırasıyla 75,81±23,37; 57,26±30,47) anlamlı olarak daha yüksek olduğu (p<0,001) belirlenmiştir. Araştırmada Cinsel Sağlık Eğitiminin cinsel mitleri, cinsel sıkıntıyı azaltmada ve cinsel yaşam kalitesini artırmada etkili olduğu saptanmıştır. Postmenopozal dönemde cinsel mitler ve cinsel sıkıntıyı yönetmenin cinsel yaşama olumlu yansıdığı ve cinsel yaşam kalitesini yükselttiği belirlenmiştir. Postmenopozal kadınların cinsel mitlerini, cinsel sıkıntılarını azaltmak ve cinsel yaşam kalitelerini arttırmak amacıyla planlanan müdahalelere, Cinsel Sağlık Eğitiminin entegre edilmesi önerilmektedir.
Öğe
Periferik intravenöz kateter yerleştirme sırasında uygulanan iki farklı yöntemin ağrı ve anksiyete üzerine etkisi: Randomize kontrollü çalışma
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Rişvan, Mihriban; Su, Serpil
Bu araştırmanın amacı periferik intravenöz kateter yerleştirme sırasında kullanılan sanal gerçeklik gözlüğü ve top sıkma yönteminin ağrı ve anksiyete üzerine etkisini belirlemektir. Ön test-son test, paralel grup randomize kontrollü deneysel tipte olan çalışma Konya ili Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Kliniklerinde yatan 111 hasta ile 15 Temmuz 2023-04 Ağustos 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verileri Hasta Bilgi Formu, Sayısal Ağrı Skalası, Görsel Anksiyete Skalası ve Durumluk Kaygı Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analiz edilmesinde frekans, sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Ki-kare testi, bağımsız gruplarda t-testi, Varyans analizi, Kruskall Walis testi kullanılmıştır. Araştırma öncesi etik kurul onayı, kurum izni ve katılımcılardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Sanal gerçeklik grubu işlem sonrası ağrı puan ortalamaları 1,94±0,40; top sıkma grubu işlem sonrası ağrı puan ortalamaları 0,85±0,23; kontrol grubu işlem sonrası ağrı puan ortalamaları 2,80±0,36 olarak bulundu. Kontrol grubunda yer alan katılımcıların; sanal gerçeklik ve top sıkma grubunda yer alan katılımcılara göre ağrı puanı istatiksel açıdan anlamlı derecede farklılık gösterdiği belirlendi (p<0,05). Görsel Anksiyete Skalası'na göre sanal gerçeklik grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 89,54±7,19, işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 66,6±19,24; top sıkma grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 68,45±11,47, işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 55,5±10,36; kontrol grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 84,34±16,28 işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 94,67±13,32 olarak saptandı. Durumluluk Kaygı Ölçeği puan ortalamaları sanal gerçeklik grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 66,58±17,6, işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 56,23±9,62; top sıkma grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 75,11±5,92, işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 68,56±5,18; kontrol grubu işlem öncesi anksiyete puan ortalamaları 71,41±2,59 işlem sonrası anksiyete puan ortalamaları 79,19±5,18 olarak belirlendi. Sanal gerçeklik ve top sıkma grubu anksiyete puan ortalamaları işlem sonrasında anlamlı derecede azalırken, kontrol grubunda anlamlı derecede artış gösterdi (p<0,05). Bu çalışmada periferik intravenöz kateter yerleştirme işlemi sırasında kullanılan sanal gerçeklik gözlüğü ve top sıkma yöntemlerinin hastaların ağrı ve anksiyete düzeyini azalttığı bulundu.
Öğe
Sakroiliak eklem morfometrisi ve varyasyon tipleriile makine öğrenme teknikleri kullanılarak cinsiyet ve yaş tayini
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Kocamış, Orhan Gazi; Çiçekcibaşı, Aynur Emine
Toplum olaylarında hızlı kimlik tespiti önemlidir ve antropometri, ekonomik ve hızlı bir çözüm sunar. Cinsiyet tespiti için pelvis iskeleti tercih edilir, çünkü hormonlar ve biyomekanik farklılıklar bu bölgede belirgindir. Pelvis iskeleti doğum sürecindeki biyomekanik şartlardan dolayı dimorfiktir. Pelvik cinsiyet farklılıkları genellikle rahimde dördüncü aydan itibaren fark edilirken, sakroiliak eklemin dimorfik özellikleri ergenliğe kadar belirgin hale gelmez. Çalışmanın amacı, geleneksel 2D ölçümlerin ötesine geçerek 3D pelvis verilerini kullanarak makine öğrenme algoritmalarının cinsiyet ve yaş tahminindeki potansiyelini değerlendirmektir. Çalışma, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvuran 152 bireyin (77 kadın, 75 erkek) pelvis bilgisayarlı tomografi görüntüleri üzerinde gerçekleşti. 256 kesitli çift tüplü BT görüntüleri, 0.625 mm kalınlığında ve DICOM formatında kaydedildi. Görüntüler, 3D-Slicer adlı açık kaynaklı yazılım platformuna yüklenerek multiplanar reconstruction (MPR) yöntemiyle sagital, koronal ve aksiyal düzlemlerde kaydırılabilir bir şekilde görüntülendi; bu sayede 2 ve 3 boyutlu ölçümler için gerekli veriler elde edildi. Pelvis morfometrik ölçümlerinden, sakroiliak eklem boşluğu ölçümlerinin erkeklerde kadınlara göre anlamlı derecede yüksek olduğu doğrulandı. Çalışmaya katılan tüm popülasyonda sakroiliak eklem varyasyonlarından en yaygın olan standart eklem erkeklerde %45,3; kadınlarda ise %28,6 oldu. Sakroiliak eklem mesafesi ile çeşitli ölçümler arasında kuvvetli pozitif korelasyonlar tespit edildi. Çalışma, DVM algoritması ile cinsiyet tespitinde %87 doğruluk oranına ulaşarak diğer algoritmalara kıyasla en başarılı sonucu verdi. 2D morfometrik ölçümlerde genellikle %98 doğruluk elde edilirken, bu çalışmada 3D veriler ve makine öğrenme modelleri kullanılarak belirgin bir artış sağlanamadı.
Öğe
Epilepsi hastalığı olan çocuklarda nöbet öz-yeterliği ve yaşam kalitesi ilişkisi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Tekçiftci, Fatma; Köse, Semra
Bu çalışmanın amacı epilepsi hastalığına sahip çocukların nöbet öz-yeterlikleri ve yaşam kalitesini incelemek ve bu parametreler arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Araştırma Kasım 2022- Kasım 2023 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nöroloji Polikliniği'nde dâhil etme kriterlerine uyan ve araştırmayı kabul eden 9-14 yaş arası 200 çocuk ile yapıldı. Araştırmanın verileri ''Çocuk Tanıtıcı Formu'', ''Epilepsili Çocuklarda Nöbet Öz-Yeterlik Ölçeği'' ve ''KIDSCREEN-27 Sağlıkla İlişkili Yaşam Kalitesi Ölçeği'' ile toplandı. Elde edilen veriler IBM SPSS Statistics Standard Concurrent User V 26 istatistik paket programında değerlendirildi. Verilerin değerlendirilmesinde birim sayısı, yüzde, ortalama -standart sapma, medyan ve minimum, maksimum değerler, Cronbach's Alpha katsayısı, Shapiro Wilk normallik testi, Bağımsız Örneklem t Testi, Varyans Analizi (ANOVA), Bonferroni testi, Pearson korelasyon katsayısı, doğrusal regresyon analizi, Durbin-Watson değeri ve artıkların normalliği Q-Q grafikleri kullanıldı. İstatistiksel olarak p<0,05 değeri anlamlı kabul edildi. Araştırmaya katılan çocukların %53'ünün cinsiyetinin erkek, medyan yaşlarının 12 yıl olduğu belirlendi. Nöbet öz yeterlilik ölçeği toplam skor ortalaması 3,13±1,03 puan; nöbetin bireysel kontrolü boyutu 3,02±1,05 puan ve nöbeti kontrol etmede çevrenin etkisi boyutu 3,43±1,15 puan ortalamaya sahip olduğu belirlendi. Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ölçeği toplam skor ortalaması 89,83±15,63 puan; bedensel iyilik alt boyutu 16,79±3,12 puan, duygusal iyilik alt boyutu 25,73±5,80 puan, otonomi ve ebeveyn ile ilişkiler alt boyutu 25,73±5,80 puan, sosyal destek ve akran alt boyutu 13,32±4,67 puan ve okul çevresi alt boyutu 14,21±3,89 puan ortalamaya sahip olduğu saptandı. Nöbetin bireysel kontrolü boyutu ile sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi toplam skor ve bedensel iyilik, duygusal iyilik ve sosyal destek ve akran boyutları arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki belirlendi (p<0,05). Nöbeti kontrol etmede çevrenin etkisi boyutu ile sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi toplam skoru, bedensel iyilik, sosyal destek ve akran, okul çevresi boyutları arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki belirlendi (p<0,05). Nöbet öz yeterlik toplam skoru ile sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi toplam skor ve bedensel iyilik, duygusal iyilik ve sosyal destek ve akran boyutları arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki belirlendi (p<0,05). Aynı zamanda epilepsi hastalığına sahip çocukların özyeterlik düzeylerinin yüksek olmasının yaşam kalitesini yükselttiği belirlendi (p<0,05). Bu nedenle pediatri hemşirelerinin epilepsi hastalığına sahip çocukların nöbet özyeterlik ve yaşam kalitesini düzeyini tespit ederek arttırmaya yönelik girişimler yapması önerilebilir.