Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

 

Güncel Gönderiler

Öğe
İslam Hukukunda özelleştirme benzeri uygulamalar
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Sarı, Süleyman; Çeker, Orhan
Özelleştirme, devletin vazife ve işlemlerinin imkân ölçüsünde en aza indirilmesi, özel kesime devredilmesidir. İslam Hukukunda ihyâü'l-mevât, iktâ' ve vakıf müesseseleri gibi konular birer özelleştirme benzeri uygulamalar olmanın yanında, iktisadî canlılık ve kalkınmanın önemli fırsatları olmuşlardır. Ülkenin mamur hâle gelmesindeki yöntemlerden biri olan bu uygulamalar, kişilere şahsi teşebbüs hürriyeti ve ferdî ekonomik refah kazandıran önemli uygulamalardır. Bunlar, günümüzdeki özelleştirme uygulamaları ile birebir örtüşmese de kamu malının imar ve ihya etmeleri için özel kişi ve sektörlere tahsisi, bu varlıkların bazılarına karşılıksız olarak verilmesi bir çeşit özelleştirme olarak değerlendirilebilir. İslam iktisadında devlet, özel teşebbüsleri engellemediği gibi eğitim, teftiş, emniyet, gözetim ve düzenleme görevleriyle onları sürekli üretime teşvik eder. Ekonomide millileşme faaliyetlerinin artırılması için İslam ülkelerinin asli unsuru olan Müslüman girişimciler özellikle teşvik edilmeli ve bunun tüm halk tabanına ulaştırılması hedeflenmelidir. Millî menfaatler gözetilerek, stratejik alanların yabancıların eline geçmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Devlet tekeline son verme adına, özel sektör tekeline de yol açılmamalıdır. Kur'ân'ın ifadesi ile "zenginler arasında dolaşan" bir servet hâlini almamalıdır. Haksız bir zengin tabakanın oluşmasına meydan verilmemelidir. Sermayeyi tabana yaymak için devlet, vatandaşlarına her türlü kolaylığı sağlamalı ve destek olmalıdır. İşletim hakkının farklı yöntemlerle özel kişi ve sektörlere devri yapılsa da bunların devletin malı olarak kalmasının kamu menfaatine daha uygun olacağı söylenebilir. Bununla birlikte kamu sektörü ile özel sektör bir araya gelerek, sermaye emek ortaklığı (mudarebe), arazi ziraat ve tarım ortaklıkları (muzaraa) gibi birçok şirket kurarak el birliği ile ekonomik kalkınmaya ivme kazandırılabilir.
Öğe
Osmanlı dönemi Arap şairlerinden İbrahim er-Riyâḥî ve şiiri
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Karaöz, Halil İbrahim; Şensoy, Sedat
Bu çalışmada, Osmanlı döneminde Tunus'ta doğmuş ve yaşamış Arap şairlerden İbrahim er-Riyâḥî'nin (1180/1767-1266/1850) hayatı ve şiirleri incelenmiştir. Çalışma, giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, önemi, problemi, amacı, yöntemi ve şairin yaşamış olduğu dönemde Tunus'un siyasî, sosyal ve kültürel durumu ele alınmıştır. Birinci bölümde er-Riyâḥî'nin hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri incelenmiştir. İkinci bölümde Dîvân'ında bulunan şiirlerin muhtevası tespit edilerek tahliller yapılmıştır. Bu kapsamda medih, mersiye, dinî şiir, ihvâniyyât, tarihlendirme, hiciv, vasf, gazel, fahr ve özür içerikli şiirler örneklendirilmiştir. Söz konusu şiirlerin metinleri ve tercümeleri aktarılmış ve bu şiirlerle ilgili yorumlara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde şairin dil ve üslup özellikleri tahlil edilmiştir. Bu kapsamda şiirleri; kaside yapısı, vezin ve kâfiye, cümle tercihleri, beyân üslubu ve edebî sanatların kullanımı açısından incelenmiştir. Sonuç olarak er-Riyâḥî'nin; Arap şiirinin ana muhtevalarını, Osmanlı döneminde ortaya çıkan bazı konuları ve diğer tâlî konuları başarılı bir şekilde şiirlerine yansıttığı tespit edilmiştir. Şiirlerinde dil ve üslup özelliklerini başarılı bir şekilde sergilemiştir.
Öğe
Yahudi, Hıristiyan ve İslam kelamında kadın
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Özketen Çatalkaya, Şerife; Altıntaş, Ramazan
Bu çalışma, kelam düşüncesinde yer alan kadın meselesi ile ilgili ortaya çıkan eleştirilerin objektif bir bakış açısıyla ele alınması ve değerlendirilmesidir. Kadının konumunu ve ona verilen değeri Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam ekseninde incelemektedir. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde Yahudi kelamında kadın konusu ele alınmıştır. Ardından Yahudi kelamında kadının sorumluluğu başlığı altında ailedeki konumuna, eğitimi ve çalışmasına, evlenmesi ve boşanma hakkına yer verilmiştir. Yahudi Kelamında cinsiyet-kadın-nübüvvet ve ahiret ilişkisi bağlamında Yahudi kelamında kadın peygamberler konuları incelenmiştir. Yahudi kelamında kadının ahiretteki durumu incelenmiş, eril Tanrı anlayışı ve feminist teoloji meselelerine yer verilmiştir. İkinci bölümünde Hıristiyan kelamında kadın meselesi incelenmiştir. Hıristiyan kelamında kadının sorumluluğu başlığı altında ailedeki konumuna, eğitimi ve çalışmasına, evlenmesi ve boşanma hakkına yer verilmiştir. Hıristiyan kelamında cinsiyet-kadın-nübüvvet ve ahiret ilişkisi kapsamında peygamberlikte cinsiyet, Yeni Ahit'te vahiy ve peygamberlik, kadın peygamberler konularına değinilmiştir. Kadının ahiretteki durumu, Hıristiyan kelamında eril Tanrı anlayışı ve feminist teoloji meseleleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde İslam kelamında kadın meselesinde İslam'ın kadınla ilgili ortaya koyduğu temel prensiplere yer verilmiştir. Sünnetullah, fıtratullah ve sıbgatullah çerçevesinde İslam'ın kadına bakışı incelenmiştir. Cinsiyet-kadın-nübüvvet ilişkisi bağlamında İslam kelamında nübüvvette cinsiyet meselesine yer verilmiştir. İslam kelamında kadının sorumluluğu başlığı altında cinsiyet farklılıklarının kaynağı, kadının eğitimi, çalışması, yöneticiliği, evlenmesi, boşanması ve nafaka hakkı incelenmiştir. Kadının din seçimi, özgür irâdesi ve ahiretteki durumuna değinilmiş, İslamî feminizmin imkânı konusuna yer verilmiştir.
Öğe
İslam hukuku açısından alkoller
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Demir, Hasan; Çeker, Huzeyfe
Bu çalışmada gıdadan temizliğe, ilaçtan kozmetiğe hayatın hemen her alanındaki ürünlerde yaygın bir biçimde kullanılan maddeler arasında yer alan alkolün çeşitlerinin ve bunların kullanımının İslâm hukuku açısından değerlendirilmesi üzerinde durulmaktadır. Konunun seçilme nedeni, geniş bir yelpazeye sahip alkollerin hangi şart ve zeminde helâl, harâm ve şüpheli olduğunun net şekilde ortaya konularak duyarlı Müslümanların alkollere dair tavırlarına katkı sunmaktır. Çalışmada, nitel araştırmalarda yaygın olarak kullanılan yazılı dokümanların incelenmesi yöntemiyle ilgili meseleler tetkik edilmektedir. Alkollere dair meselelerde mihenk taşlarından biri Kur'ân-ı Kerîm'de geçen ve "hamr" olarak ifade edilen sarhoş edici içeceğin mahiyetinin net şekilde ortaya konulmasıdır. Ayrıca maddî necâset kategorisinde olup olmadığı hususu da konuya dair tartışmalarda önemli yapı taşlarından birini teşkil etmektedir. İlk dönemlerden itibaren hamrın necis olmadığı görüşünde olan fakîhlerin olması, konuyla ilgili etraflı tartışmaların yaşanmasında etkili bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır. Çalışma bir giriş ve dört ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın konusu, amacı, önemi, problemi, yöntemi, sınırları, kaynakları ve konuyla ilgili daha önce yapılan çalışmalar ele alınmıştır. Birinci bölümde alkol kavramı, alkolün tarihçesi, alkollerin özellikleri, başlıca alkol çeşitleri ve dinlere göre alkolün durumu konuları üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde alkollü içecekler konusu incelenmiştir. Bu çerçevede klasik fıkıh eserlerinde geçen hamr, nebîz, tılâ, seker, müselles, buhtûc, cumhûrî, nakî'u'z-zebîb, nebîzu'z-zebîb, nebîzu't-temr, bâzik, münassaf, fadîh, halitân, mizr, bit', ci'a, ğubeyrâ, fukkâ' içecekleri ile birlikte boza, şıra, kefir, kımız, bira, şarap, viski ve rakı gibi günümüzde etil alkol içerikli ürünlerin İslâm hukuku açısından değerlendirilmesi yapılmıştır. Üçüncü bölümde alkollere dair klasik meseleler tahlil edilmiştir. Bu bağlamda alkolün necâseti, nebîzle abdest alma, alkolün sirkeleşmesi/sirkeleştirilmesi, alkol içirilen hayvanların etleri, zaruret halinde alkol içilmesi, alkolün muhafazasında kullanılan kaplar, alkolün mal olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, alkolün satım akdine konu olması, hamr üreticisine hammadde satmak, alkolün icâre akdine konu olması, alkolün rehin akdine konu olması, alkolün tazmini, alkollü içecek içmenin cezası ve İslâm ceza hukuku sistematiğindeki yeri, alkol cezasının tespiti, sarhoşluk, nebîz ile hamr ayrımının ceza hukukuna yansıması, alkol içme suçunun tatbikatı esnasında ölen kişi, alkolü dört defa içmenin cezası, alkol cezasında tövbenin rolü, alkol tüketenlerin şâhitliği meseleleri İslâm hukuku açısından irdelenmiştir. Dördüncü bölümde alkollerle ilgili güncel fıkhî meseleler mütalaa edilmiştir. Bu kapsamda alkolle pişirilmiş yemekler, alkol meclisinde oturma, alkolle tedavi, alkolün temizlik ve dezenfektan ürünlerinde kullanımı, kozmetik ürünlerinde kullanımı, alkol satılan mekanlarda çalışma ve alışveriş yapma, alkol tespit yöntemlerinin İslâm ceza hukuku açısından kullanılması meseleleri İslâm hukuku kapsamında tetkik edilmiştir. Çalışma, araştırma sonucunda ulaşılan bulguların bulunduğu sonuç ile yararlanılan kaynakların yer aldığı bibliyografya bölümüyle sona ermiştir.
Öğe
Sosyal medya, mahremiyet ve dindarlık ilişkisi üzerine bir araştırma
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Geredeli, Mustafa; Şahin, Adem
Bu çalışmanın amacı, sosyal medya, mahremiyet ve dindarlık arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiye etki eden faktörleri incelemektir. Araştırmanın örneklem grubu, Necmettin Erbakan Üniversitesi'ne bağlı İlahiyat, Fen, Hukuk ve Eğitim Fakültesi Bölümlerinin bütün sınıflarından tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilmiş 384 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinin geliştirdiği Dini Hayat Ölçeği, Sütçü İmam Üniversitesi öğretim üyelerinin geliştirdiği Mahremiyet Ölçeği ve Sosyal Medyada Paylaşımda Bulunma Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada örneklem grubunun dindarlık ve mahremiyet konusundaki görüşleri ile sosyal medyada paylaşımda bulunma davranışları çeşitli değişkenler açısından analiz edilmiştir. Uygulanan analizler neticesinde mahremiyet ile sosyal medyada paylaşımda bulunma arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişkinin var olduğu, dindarlık ile sosyal medyada paylaşımda bulunma arasında bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir.