Çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ve bağlanma stilleri ile ağrı duyarlılığı ilişkisi: reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı rolü

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2023-07-03

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Işık Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States

Özet

Biyolojik, sosyal ve psikolojik bir deneyim olarak tanımlanan ağrı, multidisipliner yapısı gereği hemen hemen her kültürde yaygın bir sorundur. Yüksek ağrı duyarlılığının, ağrının kronik hale gelmesinde önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Ağrı duyarlılığı ile ilişkili sosyal ve psikolojik risk faktörlerinden birkaçı; çocukluk çağı olumsuz yaşantıları, yetişkin güvensiz bağlanma stilleri, reddedilme duyarlılığı ve kaygı olarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın temel amacı; çocukluk çağı olumsuz yaşantıları, yetişkin kaygılı bağlanma stili ve yetişkin kaçıngan bağlanma stili ile ağrı duyarlılığı arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı rollerini belirlemektir. Araştırmanın örneklemi 18-63 yaş arası (yaş ortalaması=29.50, SS=10.29) 252 kişiden (182 kadın, 70 erkek) oluşmaktadır. Katılımcılardan; çocukluk çağı olumsuz yaşantılarına maruziyeti belirlemek üzere Çocukluk Çağı Olumsuz Yaşantılar Ölçeği (ÇÇOYÖ), bağlanma stillerini belirlemek üzere Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-2 (YİYE-II), reddedilme duyarlılığını belirlemek üzere Yetişkin Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (YRDÖ), ağrı duyarlılığını belirlemek üzere Ağrı Duyarlılığı Anketi (PSQ-T) ile kaygı puanlarını belirlemek üzere Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeklerinin (STAI-S, STAI-T) doldurulması istenmiştir. Analiz sonuçları, çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ile ağrı duyarlılığı arasındaki ilişkide, reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı etkisine dair modelin anlamlı olduğunu göstermiştir. Bu sonuç; çocukluk çağı olumsuz yaşantılarındaki artışın yüksek reddedilme duyarlılığı ve yüksek sürekli kaygı üzerinden ağrı duyarlılığındaki artış ile ilişkilendiğini göstermektedir. Diğer yandan, yetişkin kaygılı bağlanma stili ile ağrı duyarlılığı arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı etkisine dair modelin anlamlı olduğu bulunmuştur. Bu sonuç; yetişkin kaygılı bağlanma stilindeki artışın yüksek reddedilme duyarlılığı ve yüksek sürekli kaygı üzerinden ağrı duyarlılığındaki artış ile ilişkilendiğini göstermektedir. Analiz sonuçlarına göre, yetişkin kaçıngan bağlanma stili ile ağrı duyarlılığı arasındaki ilişkide reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı etkisine dair modelin anlamlı olduğu bulunmuştur. Bu sonuç; yetişkin kaçıngan bağlanma stilindeki artışın yüksek reddedilme stilindeki artışın yüksek reddedilme duyarlılığı ve yüksek sürekli kaygı üzerinden ağrı duyarlılığındaki artış ile ilişkilendiğini göstermektedir. Son olarak, sonuçlara dair limitasyonlar ve gelecek çalışmalara dair öneriler paylaşılmıştır.
Pain, which is defined as a biological, social and psychological experience, is a common problem in almost every culture due to its multidisciplinary nature. It is known that high pain sensitivity has an important role in the chronicity of pain. Some of the social and psychological risk factors associated with pain sensitivity are; adverse childhood experiences, adult insecure attachment styles, rejection sensitivity and anxiety. The main purpose of this study, to determine the mediating roles of rejection sensitivity and trait anxiety in the relationship between adverse childhood experiences, adult anxious attachment style, adult avoidant attachment style and pain sensitivity. The sample of the study consists of 252 people (182 women, 70 men) between the ages of 18-63 (mean age=29.50, SS=10.29). The Adverse Childhood Experiences Scale (ACE) was used to determine exposure to negative childhood experiences, the Experiences in Close Relationships Inventory-2 (YİYE-II) to determine attachment styles, the Adult Rejection Sensitivity Scale (YRDÖ) to determine rejection sensitivity, The Pain Sensitivity Questionnaire (PSQ-T) to determine pain sensitivity and the State-Trait Anxiety Scale (STAI-S, STAI-T) to determine the anxiety scores were asked to be filled. Results showed that the mediating effect of rejection sensitivity and trait anxiety in the relationship between adverse childhood experiences and pain sensitivity was significant. This result shows that the increase in adverse childhood experiences is associated with an increase in pain sensitivity through high rejection sensitivity and high trait anxiety. Moreover, the mediating effect of rejection sensitivity and trait anxiety in the relationship between adult anxious attachment style and pain sensitivity was found to be significant. This result shows that the increase in the adult anxious attachment style is associated with the increase in pain sensitivity through high rejection sensitivity and high trait anxiety. Results showed that the mediating effect of rejection sensitivity and trait anxiety was found to be significant in the relationship between adult avoidant attachment style and pain sensitivity. This result shows that increase in adult avoidant attachment style is associated with increased pain sensitivity through high rejection sensitivity and high trait anxiety. Finally, the limitations of the results and suggestions for future studies are shared.

Açıklama

Text in Turkish ; Abstract: Turkish and English
Includes bibliographical references (leaves 157-192)
xiv, 207 leaves

Anahtar Kelimeler

Ağrı duyarlılığı, Çocukluk çağı olumsuz yaşantıları, Yetişkin güvensiz bağlanma stilleri, Reddedilme duyarlılığı, Sürekli kaygı, Pain sensitivity, Adverse childhood experiences, Adult insecure attachment styles, Rejection sensitivity, Trait anxiety

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Koçyiğit Ocak, B. (2023). Çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ve bağlanma stilleri ile ağrı duyarlılığı ilişkisi: reddedilme duyarlılığı ve sürekli kaygının aracı rolü. İstanbul: Işık Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü.